For privacy reasons Vimeo needs your permission to be loaded.
I Accept


İTSO Kasım ayı Meclis toplantısı Meclis Başkanı Okan Belli Başkanlığında gerçekleştirildi.

İTSO Meclis  üyesi ve 19. Meslek Komite Başkanı  Kerem Özdemir, Kasım ayı Meclisinde söz alarak       kendi sektörlerinde yaşanan sorunlara dikkat çekti.

İTSO Meclis  üyesi ve 19. Meslek Komite Başkanı  Kerem Özdemir, konuşmasında;  “Sayın meclis başkanım, sayın yönetim kurulu başkanım, sayın meclis üyeleri Bağlı bulunduğumuz 19. meslek komitesinde 184 üye bulunmaktadır.

Komitemizde yer alan sektörlerimizin faaliyet alanları mühendislik, mimarlık,   müteahhitlik, gayri menkul danışmanlığı, yapı denetim, mali müşavirlik faaliyetleri, şehir ve bölge planlama alanlarındaki üyelerimizi temsil ediyoruz.

Komitemiz İskenderun’da daha yaşanılabilir bir hayat yaratacak iş kollarının sıkıntılarını çözebilmek için çözüm önerileri sunmak ve onları hayata geçirebilmek için çalışmalar yapıyor.

Sektörlerimiz, etkilediği çok sayıda sektörle birlikte gayri safi milli hasıla içindeki payı %35’lere ulaşan dev bir sektördür. Yarattığı istihdam ve faaliyetlerinin coğrafi dağılmış lığı sonucunda hem yoksulluğa, hem de bölgeler arası dengesizliklere çare üretebilen gerçek bir sosyal kriz kalkanıdır.

Sektörlerimizin bu özelliği, ekonomik risklerin ve işsizliğin yükseldiği küresel kriz ortamında daha da önem kazanmıştır. Sektörlerimizin ekonomiye sağladığı bir diğer önemli katkı; ekonomide büyümenin lokomotifi olmasıdır. Sektörlerimiz işsizliğe çözüm üretme potansiyeline sahip ve bu yolda önemli bir rol almaktadır.

Sektörlerimizin belli başlı problemleri ve bu problemlerin çözüm önerilerini sizlerle paylaşmak istiyorum.

İskenderun ilçemizin şu anki en büyük problemi olan büyükşehirin 1/5000 lik planının tamamlanmamış olmasından kaynaklı 1/1000 İskenderun imar planın halen tamamlanmamış olmasıdır.  Bu planın tamamlanmamış olması zaten savaştan etkilenen ekonomimizin daha da kötüye gitmesine sebep olmuştur. Bundan dolayı bağlı bulunduğumuz bütün sektörlerimiz çok ciddi yaralar almıştır. Umarız en kısa zamanda imar problemi çözüme kavuşur. Yeni yapılacak 1/1000 lik imar planı şehirleşme, imar uygulamaları,  kentsel dönüşüm, yaşanabilir şehirler hedefine dönük olarak; bütünsel bazda, kentsel altyapı, yeşil alan ihtiyacı, sos yo-kültürel doku ve bölge sakinlerinin hakları gözetilerek  yapılmalıdır. Bu imar planı ile geleceğimizi daha doğru inşa etmek için üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarından ve ulusal anlamda çeşitli kamu kurum kuruluşlarından destek alınmalı.

Özellikle şehrimizde bulunan trafik problemini ortadan kaldıracak adımlar atılmalı. Aksi taktirde şehrimizdeki trafik sorunu çözümü olmayan bir problem haline gelecek bu problemi çözmek için boş veya uygun alanlar bulamayacağız. Bunun bilincine varmamız ve imar planımızı buna uygun hale getirmemiz gerekmektedir.

İskenderun otogarı ve sanayi sitesinin en kısa zamanda  uygun bir yere taşınması şehir vizyonu, gelişimi ve daha yaşanabilir bir yer olması açısından çok önem kazanmaktadır. Belediyelerimizin ruhsat projelerinde mühendislere ait sicil belgelerinin istenmemesi sahte sicillerin ortaya çıkması ile mühendislerin emeklerinin boşa gitmesini sağlamaktadır. Proje sicillerinin kontrolünün olmaması ayrıca kaliteli projelerin olmaması anlamına geliyor. Bununla beraber  depreme dayanıklı olmayan projelerin çıkması ve ekonomik olmayan yapıların oluşmasına sebep olmakta.

Belediyelerimizde alınan ruhsat harçlarının çok yüksek olmasından dolayı belediyelerin enflasyon ile mücadele çerçevesinde ruhsat harçlarına düzenleme  yapması artan maliyetler açısından atılması gereken bir adımdır.

Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararıyla inşaat sektöründe bir nebze olsun olumlu bir hava var.

Devlet bankaları gibi özel bankaların da tüketici kredilerindeki faizleri aşağıya çekmesiyle kötü günler geride kalır. Çünkü, Türk inşaat sektörünün bu can suyuna ihtiyacı var. Bu can suyu kredilerin daha da düşük olması ve sektöre  destek olmasıyla kolay bir şekilde aşılabilir.

Yapılan yeni faiz indirimiyle sektöre yavaş da olsa hareketlilik gelmeye başladı. 150’den fazla sektörü doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen sektörlerimizin canlanması demek, ülke ekonomisinin yeniden canlanması demektir.

Fakat bankalar kredi faiz oranlarını düşürdü ama verirken çok daha zorluk yaşatıyorlar ve sadece devlet bankalarının %0,99 oranının vermesi sıkıntı iken bazı bankaların kredi verme oranını %80 den % 60 a indirmesi kredi çekmek isteyenler için ayrı bir sıkıntı yaratmıştır.

Bankaların inşaat  ve kollarında bulunan sektörlere olumsuz bakması ve sektörlere karşı kredi olanaklarını neredeyse imkansızlaştırması

alınacak konut kredilerinde ve sektörlerde iş yapan firmaların kredi alma imkanlarını çok daha fazla zorlaştırıyor.

Hükümetin  kredilerde inşaat için daha fazla pay ayırması ve 0,99 olan konut kredi faizlerinin çok daha uzun sürmesi gerekiyor. Döviz artışı ile birlikte inşaat sektöründe girdi maliyetleri çok ciddi boyutlara çıktı. Son bir yılda inşaat malzeme fiyat artışları takip edilerek fırsatçılık yapanlara karşı idari tedbir alınması, dövizdeki kur düşüşlerine rağmen yükselen fiyatların tekrar gerçek fiyatlara gelmesi sağlanmalıdır. Tüm malzemelerin  doların 7 tl üzerinden fiyatlanması ardından dövizdeki düşüşten sonra neredeyse fiyatlarda düşüş yaşamadık.

Banka tarafından gelen eksperlerin işin ehli  olmayan kişiler olması gayri menkullerin gerçek değerlerinin  ortaya çıkmaması anlamına geliyor. Eksperlerin uzman kişiler olmaması, semti, semtin vizyonunu ve geleceği hakkında hiç bir fikri olmayan, lok asyonun değerini, proje yerlerindeki gerçek rayiç bedelleri bilmemesi nedeniyle hem bitirme oranlarını hemde daire fiyatlarını hatalı ve yanlış  çıkarması daire sahiplerini , müteahhitleri mağdur ediyor. Burada taleplerimiz banka eksperlerinin bağlı bulunduğu ilçelerden seçilmesi ve işin ehli kişiler tarafından eksperlik yapılması herkes tarafından daha sağlıklı sonuçlar alınmasını sağlayacaktır.

Yürürlüğe giren yeni yapı denetim uygulamasının çok geç kalmasına rağmen olması gereken bir sistem olduğu kesin. Bu sistemle işveren müteahhitlerin her anlamda daha profesyonel olması ve işini  daha iyi yapması gerektiren modern bir uygulamadır. İmar barışında bulunan önemli bir kısım yapıların, yapı denetim sorumluluğunda olmalarına rağmen,  bu kaçak inşaatlarla ilgili çoğu yapı hiçbir kaçak yapı bildiri işlemi yapmamış olduğu da ayrıca değerlendirildiğinde bu sistemden yararlanan yapıların incelemeye girmesi ve gerekli test ve analizlerin yapılması için bürokratik işlemlerin başlatılması deprem bölgesinde olan bölgemiz için acil yapılması gerekenlerin başında yer almaktadır.

Tamamen duran veya durağanlaşan kentsel dönüşümün yeni teşvik hükümleri ile desteklenmesi  gerekmektedir. Özellikle bölgemizde oluşan çarpık kentleşme ve olası bir depreme karşı kentsel dönüşümün tekrar yeni formüllerle gündeme gelmesi gerekmektedir.

Son 10 yılda sayısız kez değişikliğe uğrayan kamu ihale kanunu, adil ve şeffaf bir kamu ihale sistemine duyulan ihtiyacı karşılamamaktadır. Aşırı düşük tekliflerin sonuçları; bitmeyen, pahalıya mal olan işler, kalitesiz yapılar, ödenmeyen primler, iş kazaları ve hatta can kayıpları olmaktadır. Sistem, müteahhidi kaliteden ödün vermeye zorlamamalı, haksız rekabete ve kamu zararına izin vermemelidir. Kamu ihale kanunu üniversiteler, yatırımcı kamu kuruluşları ve inşaat sektörü sivil toplum örgütleri tarafından eşgüdümlü çalışılarak en kısa zamanda tümüyle yeniden ele alınmalı ve baştan yazılmalıdır. Yeni mevzuat, ekonomik yönden verimli, rekabet gücü yüksek, topluma ve çevreye duyarlı, adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir yatırım ortamının yaratılmasını hedeflemelidir. Bu çerçevede, kamu ihale kurumu yeniden konumlandırılmalı ve buna uygun olarak yapılandırılmalıdır.

İnşaat sektörü ödenek belirsizliği sorunundan artık kurtarılmalıdır. projelerin ödenek programı sözleşme ile birlikte kesinlik kazanmalı, yıllık ödenek tutarlarında yaşanan belirsizlikler ve beklenmedik değişimler sona ermelidir.  Kamu müteahhitlerine 2017’den başlayarak fiyat farkı verilmesi, fesih kararnamesinde bugünkü olağanüstü sebeplerden dolayı teminatlarını 2018 yılı ikinci yarısından sonra yakanlara iade edilmesi,

Kamu müteahhitlerin bozulan sicillerinin yeniden düzenlenmesi ve taahhütlerini tamamlayamayan müteahhitlerin ihale yasaklılıklarını iptal etmeleri gerekmektedir. Kamu ile iş yapan müteahhitlerimizin projelerinde yaşanan büyük maliyet artışlarından doğan soruna çözüm olarak bir fiyat farkı düzenlemesi bekliyoruz”

Fiyat farkı hesap yöntemi geliştirilmesinin ve yeni dönemde yapılacak ihalelerde kullanılması sektöre önemli destek verecektir. Yapım işinin özelliklerine ve malzemelerin ağırlık oranlarına göre katsayının belirlendiği gerçekçi bir fiyat farkı sistemi, sadece yükleniciyi korumayacak, yatırımların devamını ve tamamlanmasını sağlayacaktır”  Belli sosyal vasıfları barındıranlara örneğin hiç evi olmayanlara, banka ve devlet desteği ile ucuz konut kredisi imkanı sağlanması, bu konuyla ilgili konut kredi fonunun yani (KGF) nin kurulması gerekmektedir.

Sıfır konut ve işyeri satışlarında geçici bir süreliğine yeni yapılardaki alım satım tapu harçlarının sıfırlanması veya daha uygun rakamlara çekilmesi sektör için önemli adımlar arasında yer almaktadır.

İnşaat sektöründe yaşanan sorunların yanı sıra 2 MART tarihinde müteahhitlerin sınıflandırıması çıktı. Kısa bir süre önce de bu yasada bazı değişiklikler yapıldı. Müteahhitler sınıf sınıf olacak, inşaat faaliyetlerine belli sınırlandırmalar ve kriterler getiriliyor. Bu sebeple yasayı oldukça önemsiyoruz. Yasada düzenlenmesi gereken eksik ve gereksiz kısımların çevre ve şehircilik bakanlığının gündemine alması gerekiyor. Müteahhitlik sınıflandırma yasası daha çok yeni umuyorum gerekli düzenlemeler kısa süre içerisinde yapılır.

Yeni ekonomi paketi kapsamında inşaat sektöründe yerel üretime ve tamamlanmaya yakın projelere finansman desteği verileceği açıklanmıştı. Bu açıklamanın ardından sektörümüz atılacak adımları bekliyoruz.  Tamamlanmaya yakın projelere finansman desteğiyle sektörde durgunluk kaynaklı istihdam kayıplarının azaltılması hedefi memnuniyet yaratacaktır.

Son olarak malımızı satmadan yani mal alırken vermiş olduğumuz KDV’lerimizi aylar veya yıllar sonra işimizi bitirdikten sonra talep etmiş olduğumuz vergi iadelerinin sıkıntısız ve mağdur etmeyecek sürede iadelerin yapılması sektörlerimize ayrı yeten çok ciddi bir destek anlamına gelecektir.

Ülkemiz ve Hatay ekonomisinin lokomotif sektörü olarak faaliyet gösteren sektörlerimiz ve buna bağlı sektörlerin yaşadığı problemlere çözümler için biz elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek ister saygıdeğer meclise saygılarımı sunarım” dedi.