Küreselleşen dünyamızda ülkelerin güçleri ekonomilerinin potansiyelleri ile ölçülmektedir. Uluslararası rekabette öne geçmenin temel koşulu, tedarik zincirlerinin verimli yönetilmesi ve lojistik hizmetlerde başarılı olmalarıdır. Dünya’da ve ülkemizde sosyal ve ekonomik dinamikler globalleşmenin etkisiyle süratle değişmektedir. Özellikle bilgi teknolojilerinde yaşanan gelişmeler tüm dünyadaki uzaklık bilincini değiştirmekte, sermaye akışını hızlandırmakta ve tüketici taleplerini şekillendirmektedir. Küreselleşen dünyada artan ticaret hacmi ile birlikte ülkelerin ticaretteki başarılarını etkileyen faktörler arasında lojistik sektörü ön plana çıkmaktadır. Lojistik, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü ürün, hizmet ve bilgi akışının, hammaddenin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki hareketinin, etkin bir şekilde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol altında tutulması hizmetidir.

Günümüzde hizmet sektöründe önemli bir paya sahip olan lojistik sektörünün ulusal ekonomide oluşturduğu etki, ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin belirlenmesinde önemli bir ölçüttür. Globalleşmeyle birlikte iç, dış ve transit ticarette lojistik hizmetlerin varlığı, yeterliliği ve çeşitliliği büyük önem kazanmıştır. Dünya çapında eşya ve bilgi akışı organizasyonunun sağlıklı bir şekilde yapılandırılması “Küresel Lojistik” olarak adlandırılmaktadır. Küresel lojistik, uluslararası kara, hava, deniz ve demiryolu taşıma türlerinin etkin kullanımını, boru hattı taşımacılığı, dağıtım, depolama, elleçleme, gümrükleme, uluslararası taşıma belgeleri ve dış ticaret evraklarının düzenlenmesi faaliyetlerini kapsamaktadır. Türkiye, özellikle son yıllarda, uluslararası alanda birçok atılım gerçekleştirerek dünya pazarlarındaki konumunu güçlendirmiştir. Türkiye, Balkanlar, Orta Doğu, Kafkaslar ve Akdeniz bölgeleri arasında kalan bir ülke olması itibariyle lojistik merkezi ya da lojistik bağlantı noktası olabilme fonksiyonunu üstlenebilmektedir. 2016 yılı itibariyle limanlarımızda işlem gören gemi sayısı 71.220 adet olarak hesaplanmıştır.

T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 2016 yılı verilerine göre; dış ticaret tutarlarının taşıma türlerine göre 2016 yılı dağılımı aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Dış Ticaret Tutarlarının Ulaşım Türlerin Göre Dağılımı (Milyar $) Karayolu Demiryolu Denizyolu Havayolu Diğer
İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat İthalat İhracat
34,3 44,8 1,4 0,6 120,4 78,4 23 17,7 19,5 1

İskenderun’un Lojistik Sektörü

İskenderun Limanı, kara ve demir yolları ile yurt içi ve uluslararası bağlantıya sahiptir. İlçemizde 2 liman, 6 iskele, 2 adet Şamandıralı Dolum tesisi bulunmaktadır. 2017 yılının ocak-aralık döneminde bölgemizdeki liman ve şamandıralara 2.752 gemi yük tahmil tahliye gerçekleştirmiştir.

İskenderun Gar Müdürlüğü ise 209.862 metrekarelik alanda hizmet vermekte olup, 10 adet vagon yolu mevcuttur. Bu yollardan en uzun olanı 638 metre olurken, en kısası ise 234 metredir. Mersin-İskenderun hattında 2 adet yolcu treni, İskenderun-Adana arası karşılıklı çalışan 10 adet yük treni, İskenderun-Fevzi Paşa arasında çalışan 10 adet yük treni mevcuttur. Hatay’da toplamda 54 kilometrelik demiryolu bulunmaktadır.

2017 Yılı Gelen Giden
Yük Miktarı (Ton) 490.282.925 397.544.205
Vagon Adedi 12.405 17.250
Yük Geliri (TL) 6.221.578.02 13.612.281.72

İskenderun Limanı’nın Tarihçesi

Adından da anlaşılacağı üzere geçmişi Büyük İskender’e ve Milattan Önce 333 yılına dayanan bölgenin inşa imtiyazı 1909 yılında Anadolu – Bağdat Demiryolları Kumpanyasına verilmiştir. Bağdat Demiryolları Kumpanyasının,  1. Dünya Savaşı sonunda Fransa Hükümeti tarafından haczedilmesinin ardından limanın inşa imtiyazı 1918 yılında İskenderun Limanı Fransız Şirketi’ne verilmiştir. Fransız Şirketi, bugün iç liman olarak nitelendirilen ve mavnaların barınmasına yarayan kısmın inşasına başlamıştır. 1927 yılında küçük limanın doğu ve batı mendireklerini ve güney rıhtımı denilen 200 metrelik küçük vasıta rıhtımını inşa ettikten sonra Hatay Devleti kurulmuş ve Anavatana katılmıştır. Sonrasında 3714 sayılı yasa gereği liman, Rıhtım Devlet Limanları İşletmesi Umum Müdürlüğü’ne devredilmiştir. 14.08.1942 tarihli ve 4301 sayılı Kanunla Devlet Demiryolları İdaresi’ne fiilen devredilen liman 1944 yılında büyük iskele ile genişletilmiş, 1953 – 1956 yılları arasında mekanik teçhizat ve tesislerle takviye edilerek modern bir liman haline getirilmiştir. Limana yapılan yatırımlar 1964 yılında da devam etmiş, rıhtım üst yapı inşaatı 1972 yılında ikmal edilerek bütün tesisleri ile birlikte aynı yıl hizmete girmiştir.  İskenderun Limanı Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 30.12.2004 tarih ve 2004/128 sayılı kararı ile “ İşletme Hakkının Devri” yöntemi ile özelleştirme kapsamına alınmış olup yapılan ihale sonucunda, 372.000.000 ABD Doları bedelle ihaleyi kazanan Limak A.Ş.’ye 30.12.2011 tarihinde 36 yıl süreyle işletilmek üzere devredilmiştir.

Devir ile beraber 2012 yılının ocak ayından itibaren İskenderun Limanı’nın modern bir konteyner limanına dönüştürülmesine ilişkin yatırımlara başlanmıştır. Yatırım çalışmaları kapsamında, ekonomik ömrünü tamamlamış stok sahaları, yollar, rıhtım yapıları, liman giriş çıkışları, depolar ve binalar yıkılarak yeniden inşa edilmiş, liman operasyonlarına yönelik yeni rıhtım ve terminal vinçleri tedarik edilmiştir.

Ayrıca limanda tarama çalışmaları yapılarak draftı 14,50 – 15 mt.ye kadar gemilerin yanaşmasına imkân sağlanmıştır. Yapılan yatırımlar sonucunda İskenderun Limanı modern ve gelişmiş bir liman haline getirilmiştir. Liman, faaliyetlerine Limak İskenderun Uluslararası Liman İşletmeciliği Anonim Şirketi unvanı altında halen devam etmektedir.  İskenderun Limanı’nın devri sonrası; LimakPort İskenderun Limanı’ndaki hisselerinin yüzde 20’sini uluslararası altyapı yatırım fonu InfraMed Infrastructure’a devretmiştir. Avrupa Yatırım Bankası, İtalyan Cassa Depositi e Prestiti, Fransız Caisse des Depots et Consignation, Caisse de Depot et de Gestion ve EFG Hermes gibi 5 önemli kurumsal yatırımcının kurduğu fon, dünyadaki ilk ortaklığını LimakPort İskenderun’la Türkiye’de yapmıştır.

TCDD, İşletme Hakkının devrine ilişkin İmtiyaz Sözleşmesinin ilgili hükümleri çerçevesinde kendisine tanınan gözetim ve denetime ilişkin görev ve yetkilerini TCDD İskenderun Liman İşletmesi Kontrol Müdürlüğü aracılığıyla yerine getirmektedir.

İskenderun Körfezi’nde Faaliyet Gösteren Şamandıra ve İskeleleri

İskenderun Körfezi; Anadolu’nun güneyinde, Doğu Akdeniz’in kuzeydoğusunda, doğuda Amanos, batıda Misis dağ sıralarının arasına girmiş geniş bir körfezdir. Doğu kıyılarında İskenderun şehrinin bulunması sebebi ile bu adı almıştır. İskenderun Körfezi çevresinin zenginliği ile eski devirlerden bu yana oldukça önemli bir ticaret merkezidir. İskenderun Körfezi’nde bulunan şamandıra ve limanların yükleme ve boşaltma bilgileri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

 

İskenderun Limanı’nın Coğrafi Konumu

Limakport İskenderun Limanı;  Akdeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nin ithalat ve ihracat kapısı işlevini görmektedir. Mersin’den Şırnak’a, Malatya’dan Kilis’e kadar geniş bir bölgenin ihracatçıları için önemli ve avantajlı bir liman haline gelmiştir. Ayrıca Orta Doğu’nun transit ticareti için büyük önem taşımaktadır.

İskenderun Limanı’nın Teknik Özellikleri
Liman Sahası 1.000.000 metrekare
Rıhtım Sayısı 8 Adet
Konteyner Rıhtım Derinliği 15,5 metre
Genel Kargo Rıhtım Uzunluğu 732 metre
Konteyner Rıhtım Uzunluğu 920 metre
Reefer Plug  600 Adet
Konteyner Kapasitesi     1.000.000 Teu / Yıl
Dökme Yük Kapasitesi     2.500.000 Ton / Yıl
Genel Kargo Kapasitesi        600.000 Ton / Yıl
Ro-Ro Kapasitesi      120.000 Araç / Yıl
Ro-Pax Kapasitesi           30.000 Tır / Yıl

Kuzey-Güney Doğu-Batı ekseninde kesişen Hatay; ekonomik ve demografik merkezleri birbirine bağlayan coğrafi konumu ile önemli bir geçiş noktasında yer almaktadır. Bölgemiz, Avrupa’nın Ortadoğu’ya bağlanması noktasında jeopolitik öneme sahiptir. Üç kıtanın kavşak noktası olarak uluslararası ulaşımın ve transit taşımacılığın en yoğun ve en hareketli olduğu yerlerden birisidir. E-91 karayolunun geçtiği bölgede, İskenderun’dan Akdeniz’e açılan limanlar, Yayladağı ve Reyhanlı ilçelerinde ise Suriye’ye açılan sınır kapıları bulunmaktadır.

Ayrıca bölgemizin ulaşım modlarında sahip olduğu altyapı zenginliği, gümrük kapılarının varlığı, mevcut sanayi potansiyeli ile birlikte ele alındığında, lojistik sektörü için altyapı oluşturmakla birlikte, lojistik sektörü açısından bölgeyi komşular için de cazip hale getirmektedir. Doğal liman özelliğine sahip İskenderun Limanı, Akdeniz’in en büyük ve en modern konteynır terminalleri arasında yer almaktadır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun dünyaya açılan kapısı konumunda olan limanımız; son teknoloji makine ve ekipmanlara sahiptir. Limanımızın yıllık yük elleçleme kapasitesi 1 milyon teu olmaktadır. Yaklaşık 50.000 dekarlık araziye kurulacak olan Hassa OSB ve Amanos Tüneli gibi yatırımların tamamlanması ve diğer sektörlere entegre edilmesiyle, limanımızın yıllık elleçleme kapasitesinin 3 Milyon Teu’ya ulaşacağı öngörülmektedir.